Los Angeles-San Francisco Gezisi (26.02.2011)

    Go to Bus turumuza zamaninda yetişmek icin sabahın 5 inde uyanip Downtown’daki Chinatowna gittik.Hemen hemen tum sehir ici yolculuklarda otobus ve metro kullandik Google Map sayesinde.Melekler Sehrinden San Francisco ya dogru yola ciktik.Pasific kiyilarini gormek heyecan vericiydi.Yoldaki ilk duragimiz halen bana bir ruya gibi gelen ve “gercekten sirin bir kasaba” deyimine en uygun olan Solvang kasabasiydi.Danimarkalilarin kurdugu bu kasaba Amerikan bayragiyla beraber Danirmaka bayraginin dalgalandigi ve Danimarka geleneklerinin, mimarisinin hakim oldugu sirin bir yerdi.Harika yemekleri, ayni kalitede simit ve cikolatali tatlilari denenmeye degerdi.Los Angelesa yaklasik bir saat uzakliktaki bu kasabada tertemiz bir hava, guzel manzara,degirmen seklindeki yapilar,avrupa mimarisi,mutlu insanlar ve grup halindeki insanlarin  gezdirdikleri sirti giydirilmis kopekleri,devekuslari, bir koldan cikan parmaklar gibi cok dalli cam agaclari, degisik şurup ve marmelatlar aklimda kalan  diger ayrintilardi… 

  Hava gayet guzeldi Michigan’ dan içlikle!! gelip burda gomlekle gezmek bahari hissetmek muhtesemdi.İkinci duragimiz Hearst Castle di.Hearst Castle; California’ da altinla zengin olan ilk Amerikalinin yaptirdigi Pasific Manzarali guzel bir kale.Ozellikle kisa tanitim filmi cok etkileyiciydi.Fakat kafamizda San Francisco vardi.Ama tur rehberimiz; Çinli ve kendini Andy diye tanitan genc adam bize San Franciscoyu yarin gezecegimizi soyledi.Yolda uzum baglarina benzeyen ve hepsi bir ip gibi dizilmis kucuk fidanlar ve turuncgillere benzeyen meyve agaclarindan bolca vardi.Ayrica Hearst Castle civarinda suruler halinde zebralarla karsilasmak mumkun. 
  Pasific kiyilarindaki yolculugumuzda gordugumuz villalar  Andy nin iddaalarina gore 2-3 milyon dolar civarindaydi(1 villanin fiyati).
   Pasific ten uzaklasip yuksek bir tepeyi gecmek uzereydik ki yogun bir kar yagisi basladi hepimiz hayretler icerisindeydik ama allahtan fazla surmedi:)).Bir gunde dort mevsim yasadiktan sonra guzel bir havada sarap fabrikalarinin yanindan geciyorduk.Tasting roomlari en cok dikkat ceken kisimlardi.Daha sonra petrol mu,altin mi,su mu yoksa baska birseymi cikardiklarini bilmedigim ve bir pistonla yere batip cikan cekice benzeyen kepceler genisce bir araziye yayilmisti.Aksam Go To Bus Turunun ayarladigi muhtesem bir otelde konakladik;Crowne Plaza Hotel....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder